Sanal Gerçeklik Nedir? Hayatımızdaki Yeri Ne?

Sanal Gerçeklik Nedir? Hayatımızdaki Yeri Ne?

Yaşadığınız gerçekliği unutun. ‘Sanal gerçeklik’ size fiziksel dünyada ulaşmayı arzuladığınız her şeyi ve daha fazlasını sunmak için günümüzde dahi fazlasıyla yeterli bir teknoloji olarak hayatımıza girmiş durumda. İstediğiniz yerde, istediğiniz kişi olarak her türlü maceraya atılabileceğiniz ya da yalnızca Ay’ın bir köşesinde oturabileceğiniz, Roma’da bir kafede etrafınızı izleyebileceğiniz sanal gerçeklik platformları; gündelik hayatımızın adeta evrimleşmesi yolunda çok büyük bir adım.

Günümüzde, sanal gerçeklik (VR) hitap ettiği alanlar itibariyle de oldukça büyük bir önem taşıyor. Dünyanın dört bir yanında sanal gerçeklik aracılığıyla eğitim veren sürücü kurslarından, savaş sonrası travma (PTSD) destek kliniklerine kadar birçok farklı organizasyon var. Bu tarz eğitimlerin, yakın gelecekte tümüyle konvansiyonel eğitimin yerini alması çok muhtemel. Bu sebeple tüm bilişim devlerinin sanal gerçeklik sektörüne kendi markalarıyla adım atmaları da çok geç olmadı. Bir Kickstarter projesi olarak üne kavuşan ve bu türün ilk modern prototipi olarak sayılan Oculus Rift, milyonlarca dolar bağış topladıktan sonra daha büyük devler tarafından satın alınarak sektörün liderlerinden biri konumuna geldi. Bunun yanında Sony ve Samsung gibi sektör devleri başta olmak üzere birçok bilişim/inovasyon firması kendi sanal gerçeklik cihazlarını üreterek pazarda yer almaya çalışıyorlar.

Sanal gerçeklik cihazlarının fiyatları sundukları imkanlara ve potansiyellerine göre değişiklik gösterseler de halen ABD dışındaki çoğu ülkede bir ‘lüks’ olarak görüldüklerinden, ne bir konsol ne de bir bilgisayar kadar kullanım oranına sahipler. Henüz geliştirilen uygulamalar ya da oyunlar da bu eksende fazla gelişmiş ve çoğunluğa hitap eden düzeyde olmadıklarından, sanal gerçeklik ürünleri henüz istenilen ve beklenen pazar seviyesine ulaşabilmiş durumda değil.

Gelişime fazlasıyla açık ve çoğu otorite tarafından teknoloji evriminin bir son

raki basamağı olarak görülen sanal gerçeklik, önümüzdeki yıllarda bizi oldukça şaşırtacak şekilde hayatımızda yer edecek gibi duruyor. En prototip haliyle dahi ‘bu kadarı da olamaz’ dedirtebilen bu cihazlar, gelişim gösterip olgunlaşmış birer ürün haline geldiklerinde bilgisayarların ve konsolların yerlerini alabilir; bununla kalmayıp yeni iş kolları ve yeni yaşam tarzları yaratabilirler.